Akar Suyun Neresine Bakılmalı

Altın yol üzerinde ana su akışından uzak olan her yer, altın numunesi almak için uygun bir yerdir.

Sözlüğe göre, “Altın zerreli kum”un anlamı “Nehir yatağında, altın veya başka bir değerli mineralin taneciklerini içeren bir kum veya iri kum depoziti”. Aynı sözlükte yer alan “Jeoloji” kelimesi “Bir yerde veya bir bölgedeki yerküre kabuğu özellikleri, belirli bir bölgenin kaya veya kaya formasyonları”. Bu iki tabiri yan yana getirirek, bir nehir yatağının içerisinde bulunan altın ve diğer değerli minerallerin depozit oluşumunun doğası ve özellikleri anlamına gelen “altın zerreli kum jeolojisi” tabirini elde ediyoruz.
Altının bulunduğu yerlerde birikmesine neden olan ana neden, nehir yatağına sürüklenen diğer materyallere göre daha ağır olmasıdır. Daha ağır olması derken; bir altın parçası kendi kapladığı yer ve hacim kadar yer kaplayan diğer materyallerin çoğundan daha ağır olacağını söylemek istiyorum. Örneğin, büyük bir kaya parçası 15 gramlık bir altın külçesinden daha ağır olacaktır ancak, altın külçesiyle aynı yeri ve hacmi kaplayan bir kaya parçası keserseniz, altın külçesi o kaya parçasının altı katı kadar ağırlığında olacaktır. Altın orijinal maden damarından aşındıkça yerçekimi, rüzgar, su ve diğer doğa güçleri onu sonunda bir nehir yatağına varana kadar aşağı doğru ve uzağa doğru hareket ettirebilir. 


Yağmur ile Altın doğal maden damarından aşınır ve aktif bir suyolu içerisine itilir.

Maden arayıcısının bilmesi gereken birçok çeşit altın depoziti bulunmaktadır çünkü bunların hepsi ayrı bir özelliğe sahiptir ve farklı şekillerde ilgilenilmesini gerektirir.
Aşağıdaki gibidir:
KALINTI DEPOZİTİ: Bir "kalıntı depoziti" kimyasal ve fiziksel yıpranma nedeniyle maden damarının dış kısmından kopan ancak, maden damarının bulunduğu bölgeden, suyun etkisiyle de birlikte, hareket etmeyen parçalardır. Bir kalıntı depoziti, kaynaklandığı maden damarının olduğu bölgede bulunur.
ALÜVYAL DEPOZİT: Bir "alüvyal depozit" maden damarından aşınan ancak doğanın etkisiyle uzaklara giden fakat yine de nehir yatağına sürüklenmeyen altın parçalarıdır. 

Alüvyal depozitlerin parçacıkları genellikle orijinal maden damarının bulunduğu yamacın aşağısına doğru ince bir tabaka halinde serilidir. Doğanın çeşitli güçleri genellikle bu alüvyal depozite ait parçalarının maden damarı depozitinden daha da uzaklara sürüklenmesiyle beraber yayılmasına neden olmaktadır. Alüvyal depozitlerin tane parçaları genellikle “yüzen parça” olarak bilinmektedir.

NEHİRLERDE ALTIN ZERRELİ KUM: Suyun bir su akıntısına girmesi ardından neler olduğunu tartışabilmek için ilk önce “ana kaya” ve “tortullar” tabirlerini anlamak gerekir. Milyonlarca yıl önce, yerküresinin dış çemberi soğuduğunda “ana kaya” denilen sert bir yüzeye dönüştü (maden damlarından söz ederken “civar kayaç”). Dünya’nın dış ana kaya (civar kayaç) dışında yer alan tüm gevşek toprak, taş, kum, çakıl ve kayalara “tortullar” denmektedir. Bazı bölgelerde, bu tortullar yüzlerce metre derinlikte yatmaktadır. Diğer bölgelerde ise, özellikle dağlık alanlarda ve deniz kenarlarında, dünyanın dış kabuğu (civar kayaç) tamamen açık durumdadır. Bu civar kayaç, bir dağ yamacının üzerinde yolu düzleştirmek ve belirli bir seviyeye getirmek için açılan yarıklardan da görebiliriz. Nehir yatakları taşlardan, kumdan, çakıldan, kilden ve kayalardan (tortullar) oluşmaktadır ve her zaman civar kayaç oluşumunun üzerinde oluşmaktadır (ancak daha sonra volkanik faaliyetler ile üzerleri örtülebilir). Ana kaya ve civar kayaç aynı şeydir. 


ALTIN AĞIRDIR

Daha küçük parçaların bir istisna olmasıyla beraber, altını hareket ettirmek çok fazla kuvvet gerektirir. Altın, normalde bir nehir yatağını oluşturan diğer ortalama materyallerin yaklaşık olarak 6 katı daha ağırdır; yani diğer nehir yatağı materyallerine kıyasla, altını ana kayaya doğru indirmek çok daha fazla kuvvet gerekmektedir. 
Bu nedenle, nehir yatağının bir kısmını uzaklara sürüklemek için nehrin bir bölümünde yeteri kadar kuvvete sahip olmak mümkündür ancak, ana kayanın üzerinde yatan altını hareket ettirmeye yetecek kadar kuvvet olmayabilir bu. 
Altını bir nehir yatağının dibinde sürüklemeye yetecek kadar kuvvet olduğunda, o altın daha sonra kuvvetin fırtına esnasında yavaşladığı herhangi yeni bir yerde birikebilir. 
Nehir yatağının dibinde bulunan ana kaya farklılıkları, altının nereye hapsolacağını belirleyen büyük bir etmendir. Ana kayanın yüzeyinde bulunan bir yarık veya girinti, bir ana kaya altın tuzağının iyi bir 

Suda ki çatlak ve yarıklar Altın Tuzaklarıdır

Bazı ana kaya türleri çok girintili çıkıntılı ve düzensizdir; bu yüzeyinde birçok altın tuzağı oluşmasına olanak sağlamaktadır.



Bir yarığın ne kadar iyi altın hapsedebileceği, çoğunlukla bu yarığın şekline ve suyun bir fırtına esnasındaki akış yönüne dayanmaktadır. Su yatağın içersinde yatay bir şekilde uzanan yarıklar çok etkili altın tuzağı olabilmektedir çünkü suyun kuvveti, yarığın üst kısmına diğer materyallerin girmesine engel olmaya yeterken şekli ve derinliği altının sürüklenip gitmesine veya içeri girdiğinde de çalkalanıp çıkmasına mani olur.
Nehir akıntısı boyunca veya nehir yatağı üzerinden çapraz bir şekilde uzanan yarıklar iyi veya kötü tuzaklar olabilmektedir; bu yarığın şekline ve de her bir ayrı durumu kapsayan koşullara göre değişmektedir. Çoğunlukla, uzunlamasına uzan bir yarığın içersine su girebilir ve bu da altının içinde hapsolmasına engel olabilir. Ancak, bu genellikle ana kaya yüzeyinin özelliklerine dayanmaktadır ve hepsine değinemeyeceğimiz kadar çok başka etken de olabilir; mesela, bu boyunca uzanan yarığın içerisine hapsolan büyük bir kaya bu yarığı boylu boyuna kocaman bir altın tuzağı haline getirebilir. Dikine uzanan yarıklar hakkında daha fazla bir şey söylemeye gerçekten gerek yoktur. Çünkü böyle bir yarığın civarında maden arıyorsanız ve bir tanesine rastlarsanız, içinde ne olduğunu görmek için zaten bu yarığı temizleyeceksiniz.
Bir nehir yatağına ait ana kaya oluşumunun üzerinde bulunan çukurların da çok iyi altın hapsetme eğilimleri vardır. Bu çukurlar genellikle ana kaya yüzeyinin bozulduğu ve bazı parçaların diğerlerine kıyasla daha hızlı parçalandığı yerlerde meydana gelmektedir; bu altının içerisine girip ve daha sonra ana su akımından korunabileceği çukurlar bırakmaktadır.
Nehir yatağından dışarıya doğru yükselen ana kaya setleri (sert tipte ana kayanın yukarıya doğru çıkıntıları) çok farklı şekillerde muhteşem altın tuzağı oluşturabilirler; bu setin yönüne göre değişmektedir. Örneğin, set nehir yatağından yukarıya doğru çıkıntı yaparsa ve nehir aşağısına doğru eğilimliyse, altın genellikle ana akıştan korunabileceği setin arka tarafına, nehrin aşağısına doğru birikmektedir. Nehrin yukarısına doğru eğimli olan bir set, hemen önünde bulunan küçük bir cep içersinde altın tutma olasılığı daha yüksektir.
Bir nehir yatağın ana kaya yüzeyinde bulunan kılcal çatlaklar genellikle şaşırtacak derecede altın içermektedir. Bazen, içersinde bulunduğu çatlağa göre çok büyük görünen altın parçaları çıkarabilirsiniz, bu da sizin onun oraya nasıl girdiğini merakı içersinde bırakabilir. Arada sırada, güzel bir altın kesesi tutacak bir yerde bir kılcal çatlak açılır.


Kılcal çatlaklar çok fazla altın içerebilmektedir ve bazen küçük keseler halinde açılabilmektedir.

Bir ana kayanın pürüzsüzlüğü, belirli düzensizliklerin nasıl altın hapsedebileceğine işaret eder. Bazı ana kaya türleri, granit mesela, oldukça serttir ve genellikle daha çok pürüzsüz ve cilalı bir yüzeye dönüşme ihtimalleri vardır. Bu tarz cilalı ana kaya yüzeyleri, kaba ana kaya yüzeyleri kadar iyi altın hapsetmemektedir genelde. Bunun yanı sıra, büyük ve derin “kaynama çukurlar” (çok fazla miktarda su çalkantısı ile ana kayaya açılmış olan delikler) içeren cilalı ana kayalar, genellikle fırtınalar esnasında oraya saklanamayacak kadar sert su akıntısı olduğuna işaret eder. Genellikle hem büyük hem de küçük bozukluklar içeren kaba tipte ana kayalar, birçok karlı altın zerreli kum depozitlerin bulunabileceği bir yüzeye sahiptir. Bu tipteki ana kayalar hem çok sert olabilir hem de bu kabalığını koruyabilir veya yarı bozulmuş olabilir. Her iki şekilde altını çok güzel hapsedebilir. 

DAHA BÜYÜK ALTIN TUZAKLARI: PİYANGO BÖLGELERİ

Bir nehir veya dere içerisinde, altının en sık rastlandığı yerlerden birisi ana kayalarının birden kesilip havuz oluşturduğu bölgelerdir. Belirli bir hacimdeki suyun birden daha büyük bir hacimdeki suya aktığı her yer, su akıntısının yavaşlayabileceği bölgelerdir. Büyük bir fırtına esnasında suyun bir nehir yatağı içersinde yavaşladığı yerler, altınların birikmesi için iyi yerlerdir. Bu nedenle, suyun birden daha derin bir alana aktığı yerlerde daha büyük altın birikintileri bulmak çok ender rastlanılan bir durum değildir.

Nehir içerisinde durmakta olan bir kaya, su kuvvetini yavaşlattığı alan içerisinde altın hapsedebilir.

Kayalar hakkında bilmeniz gereken bir şey ise etraflarında her zaman altın bulundurmamalarıdır. Bir kayanın etrafında altın olup olmaması, büyük derecede kayanın altının daha önceki fırtınalar esnasında üzerinden geçtiği su yolu üzerinde doğrudan olup olmaması ile ilgilidir. 

Altının döndüğü her yolun, nehrin her kıvrımında eğiminin içerisine doğru gittiğini unutmayın. Bu altının bir nehir yatağında her zaman takip ettiği yol olmasa da, konu kıvrım olduğunda altının çoğunluğunun bu kıvrımların iç tarafına doğru bulunduğu doğrudur. Buna kıyasla, çok az miktarı dış tarafına doğru bulunmaktadır. Merkezkaç kuvveti, kıvrımın dış tarafında çok daha fazla kuvvetin akmasına neden olmaktadır. Bu iç tarafında daha az kuvvetin oluşmasına neden olmaktadır ve altının buraya düşmesini sağlamaktadır.
Bir maden arayıcısı olarak, altının çoğu koşul altında nehrin veya derenin kıvrımlarındaki en kısa mesafe arasında geçiş yaptığını ve kıvrımların iç tarafına düşme eğilimi gösterdiğini anlamanız çok önemli. Maden ararken, en iyi şansınız numune faaliyetlerinizi altının suyolu içersinde, nehir aşağısına doğru akması en muhtemel yollara yönlendirmeniz olacaktır. Bu, altının aşırı su olduğu dönemlerde nehir aşağı akarken ana kayadaki değişikliklerin ve çeşitli engellerin altının izlediği yolu değiştirmekte ve yönlendirmekte ne gibi etkiler sergilediğini anlamayı gerektiriyor. Örneğin, kaya çevresinde ve arkasında altın yoğunlukları için numune alıyorsanız, altının alması en muhtemel yol üzerinde yatan kayaların etrafına bakarak başlamakla daha iyi edersiniz. Bu, nerede olduğuna bakmaksızın nehir içersindeki kayalardan rastgele numune almaktan daha verimli olacaktır.

NEHİR YATAĞININ GENİŞLEDİĞİ BÖLGELER

Nehir veya dere içerisinde daha büyük oranlarda altının (piyango) bulunabileceği yerler nehrin bir bölge boyunca dar bir şekilde veya belirli bir genel genişlikte aktığı ve birden genişlediği alanlardır. Nehir yatağının genişlediği yerlerde, suyun akışı genellikle yavaşlamaktadır çünkü nehir yatağı, özellikle yüksek suyun olduğu zamanlarda, daha fazla hacimde suyun akmasını sağlamaktadır. Suyun yavaşladığı yerler, altının düşmesi için olası yerlerdir. 


Nehir yatağında, suyun akışını yavaşlatacak kadar birden genişlediği yerlerde altın bulma olasılığı daha yüksektir.
Suyun kuvvetinin birden düştüğü yerlerde bazı kayaların da düşeceğini fark edebilirsiniz. Kayalar, taşımak için çok güç gerektirmesi açısından altınla benzerlik göstermektedir. Kuvvetin azaldığı yerde kaya düşer. Bu nedenle, kayalar genelde daha büyük oranlarda altının bulunduğu yerlerde bulunmaktadırlar. Ancak, altın her zaman kayaların bulunduğu yerlerde bulunmayabilir. Bunun nedeni, suyolunda çok fazla kayanın olması ve çoğunun altının devamlı olarak takip edeceği yolu takip etmemesinden kaynaklanmaktadır. Yine de, altının suyolu üzerinde takip ettiği yol üzerinde bulunan kayaların düştüğü yerleri numune alma yerleri olarak belirlemek iyi bir fikirdir.

Akar Suyun Neresine Bakılmalı Akar Suyun Neresine Bakılmalı Reviewed by Yazar on 12:47 Rating: 5

7 yorum:

  1. Gerçekten iyi bir yazıydı en kısa sürede altın aramaya çıkacağım ve size dua edeceğim.

    YanıtlaSil
  2. Cok tesekkur ederim yaziniz resimlerle daha bi akilda kalici ve ogretici olmus.

    YanıtlaSil
  3. İçinizde bir akıllı ve iyi anlatan sizi gördüm. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. hocam yazı güzel ama bir şeye kafam takıldı. Youtube de Türkiye den onlarca nehirde altın arama videosu var. ve altın aramak için pan ve elek vs gbi sırf bu iş için özel ekipmanlar bilindik sitelerde satılıyor. Bildiğim kadarıyla kafama göre gidipte ben altın arama ruhsatı alacağım da diyemiyoruz. yani şahsi olarak şirket olmadan böyle ruhsatlar alamıyoruz. sonuç itibariyla define de aramıyoruz. define için ayrı izin filan gerekiyor. peki bu durumda bir elekle gidip dereden doğaya zarar vermeden altın aramak için izne ne gerek var. mevzuatta bununla ilgili birşeye rastlamadım.

    YanıtlaSil
  5. Altin arama izni için valiliğe gidilecek.

    YanıtlaSil
  6. Tam aradığım şey ,söz varya kralsınız teşekkürler, keşke uygulamanızda olsa indirsek

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler görseller çok faydalı

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.